BU KADARINA ARTIK YIJH DENİR! YAZARLARIN BULUNAMAYAN KİTAPLARI TOPTANCILARDAN ÇIKTI!
YAZAR ADAYLARINI UYARIYORUM! BU YAZIYI SONUNA DEK OKUMADAN ASLA AMA ASLA BU YAYINEVİ İLE SÖZLEŞME YAPMAYIN!
Yakından takip edenler bilirler ki, Sokak Kitapları Yayıncılık, yayınevi sahibi Uğur Ziya Şimşek’in yazar adaylarına ve yazarlara yaşattığı mağduriyet hikayelerinin maalesef ki ardı arkası kesilmiyor.
Öyle şeyler duyuyorum ki Uğur Ziya Şimşek denilen bu adam hakkında, tüm yazar arkadaşlarımı, yazar adaylarını bu adama karşı uyanık olmaya ivedilikle bu adamdan uzak durmaya davet ediyorum!
Neden mi, işte sebepleri!
- Bu adam 154 yazarın kitabında yaptığı bandrol usulsüzlüğü nedeniyle 10 ay hapis cezası aldı. Dikkat ederseniz sadece ceza mahkemesinin belirlediği ve tespit edebildiği kitaplar bunlar, belirlenmeyenleri bir de durun siz düşünün!
- Bu adam yazarların kitaplarını eksik bastığının belgeleriyle birlikte ortaya çıkmasının ardından 18 yazarla davalık oldu.
- Bu adam yazarları nasıl mağdur ettiğinin ortaya çıkmasının ardından yalvar yakar araya aracılar sokarak yaklaşık 30-40 yazara ödemelerini geri yaptı ve bu insanların sosyal medyada konuşmalarını engelledi. Fakat susan insanlar pek tabii ki kendi paralarını kurtarırken farklı insanların mağdur edilmesine de sebep oldu!
- Bu adamın 12 yazarın açtıkları tazminat davasını avukatlarıyla gizlice anlaşarak düşürdüğü, bu yolla yaklaşık olarak 100 bin TL’lik davalardan kurtulduğu anlaşıldı. Avukatı bu konuda şikayet eden 6 yazarın şikayetlerinin ardından ağır ceza mahkemesinde bu kişiyle anlaşıp davaları düşüren Avukat Murat Ayhan Gürdoğan’a görevi kötüye kullanmak suçundan ceza davası açıldı.
Başkaca neler mi yaptı bu adam, bu yayınevi!
Yaz Yaz bitmiyor!
Bir kısmını daha yazayım…
- Bu yayınevi, uluslararası ödüllü yayıneviyiz diyerek biz saf yazarları yıllarca ahmak yerine koydu! Hiçbir ödülü olmadığı halde aldatıcı reklamlarla gözümüzü boyayıp sonra da kitaplarımızı 50 adet bastı, 1000 bastığı kitapları biz yazarlardan, kitapların gerçek sahiplerinden kaçırıp 1 TL’den toptancılara sattı!
- Bu yayınevi, kendi matbaamız var diyerek bir matbaa fotoğrafını sitesine koyarak bir kuruş yatırım yapmadan yıllarca bizleri enayi yerine koydu! Halbuki bırakın matbaa kurmayı kendisinin bir fotokopi makinesi bile yoktu!
- Bu yayınevi, kendi matbaamız var diyerek 1000’er adet sözleşme imzalattığı biz yazarların kitaplarını Cemil Copy Center gibi fotokopicilerde 40-50 bastı!
- Bu yayınevi ve yayınevinin sahibi, yaptıkları ortaya çıkınca dava açacak olan bizlere tanıdık hakimler, savcılar var ben de zaten avukatım diyerek hiç utanmadan birde korku salmaya kalktı!
- Bu yayınevi hiçbir kitabevine kitaplarımızı gönderemezken, belki de toptancılara satmak için bilerek göndermezken bir de kendi dağıtım firmamız kendi dağıtım araçlarımız var diyerek bizlerin zekasıyla adeta dalga geçti!
- Bu yayınevi, Kadıköy’de Rıhtım’da her gün binlerce kitabın satıldığı organizasyonda sizlerin de kitaplarınızı satıyoruz ve kitaplarınızın tanıtımını yapıp büyük bir gelir elde etmenizi sağlıyoruz diyerek internet sitesinde aldatıcı reklamlar yaptı. Bırakın gelir etmeyi, tanıtımı Kadıköy Rıhtım’da böyle bir standın hiçbir zaman var olmadığı ortaya çıktı!
- Bu yayınevi biz yazarlarla 1000-2000 adet üzerinden sözleşmeler yaptı. Oysa Sokak Kitapları Yayınları’ndan kitap çıkaran bir yazarın kitabı genelde sadece 30-40 adet satıyordu. Peki neden biz yazarları ısrarla 1000-2000 adet sözleşme yapmaya ikna etti dersiniz?
Ne sanıyorsunuz tabii ki başarılı olacağımıza inandığından değil, sırtımızdan daha fazla para kazanabilmek için! Bu adam hepimizin başarısız olacağını bile bile bize bu kötülüğü yaptı, satılmayan kitaplarımızı toptancılara satarak bizleri bir kez daha mağdur etti!
Burada, 7.maddede durup işin püf noktasını detaylıca anlatmak istiyorum.
Sokak Kitapları Yayıncılık, yayınevi sahibi Uğur Ziya Şimşek’in, yazarları (o da şimdilik) iki farklı yöntemle aldattığı ve yanılttığı belgelendi.
Sözleşmeler genelde 1000 adet üzerinden imzalanırken yazarların bazılarının kitaplarını 40-50 adet bastı. Bazı yazarların kitapları ise gerçekten 1000 adet basıldı.
Sözleşmeleri 1000 adet iken kitapları 40-50 adet basılan yazarlar zaten direkt mağdur oldukları ortaya çıkan ve sesini duyurup davalar açan yazarlardı.
Peki, kitabı 50 adet basılan yazarlar dışında, kitabı 1000 adet basılan yazarlar bu adamın kurduğu çirkin para tuzağından kurtulabildiler mi dersiniz?
Pek tabii ki hayır!
Yazarlar kitaplarını yayınevinden istediklerinde yayınevi sahibi ve çalışanları kitapların depoda olduğunu, deponun karışık olduğunu, depoda kitapları bulamadıklarını söyleyip durdular.
Oysa gerçek bambaşkaydı!
Sokak Kitapları Yayınları 1000 adet bastığı kitapların 800-900 adedini 1 TL’den toptancılara satarak akıl almaz bir haksız kazanç elde ediyordu.
Şimdi biraz durun ve düşünün;
Sokak Kitapları Yayınları yazarlarının kitap satış adetleri ortalama 50 adet bile değilken, neden sözleşmeleri özellikle 1000 ve 2000 adet üzerinden yapıyor dersiniz?
Açıklamaya devam edeyim;
Sokak Kitapları Yayınları’ndan kitap çıkaran bir yazarın kitabı ortalama 30-40 adet satılıyor.
Bu istatistiki bir gerçek.
Sokak Kitapları Yayınları adlı yayınevinden kitap çıkaran yazarlara Facebook üzerinden ulaşıp satış rakamlarını sorduğunuzda söyleyeceklerdir size kitaplarının kaç adet sattığını.
Yazar 40-50 adet tanıtım amacıyla kendisine kitap alsa, toplamda en fazla 100 adet kitabı tükenmiş oluyor!
Bunun istisnaları varsa, diyelim ki yazar biraz daha başarılı olsa ve 200 adet kitabı tükenmiş olsa, geriye 800 adet kitap kalıyor!
1000 adet kitabı kitabevlerinde tükenen yazar sayısı Sokak Kitapları Yayınları gibi başarısızlık üzerine sistem kuran bir yayınevinde çok iyi biliyorum ki 3 kişi bile değil.
Peki, neden ısrarla Sokak Kitapları Yayıncılık, yayınevi sahibi Uğur Ziya Şimşek, yazarlarla 1000 adet üzerinden sözleşmeler yapıyor dersiniz?
Evet, doğru tahmin ettiniz.
Bugüne dek hep yaptığı gibi, 800-900 adet kitabı toptancılara 1 TL’den satmak ve çok büyük bir haksız kazanca sahip olabilmek için!
Anlatmaya devam edeyim;
Sokak Kitapları Yayınları diyelim ki ayda ortalama 20 ayrı kitap yayınlıyor. Bu 20 ayrı kitabın 20’sinin de satış ortalaması en fazla taş çatlasa 100 adet. Yazar da kendisine 100 adet kitap aldı diyelim ki, kaldı geriye 800 adet kitap!
800 x 1 TL = 800 TL
800 x 20 ayrı kitap = 16.000 TL
En basit bir hesapla Sokak Kitapları Yayınları’nın yazarları yanıltarak, kitaplarını kendilerinden habersiz toptancılara satarak kazanmış olduğu korkunç haksız geliri hesapladım.
Yazarlar kitaplarını depolarında araya dursunlar, bugün gelecek yarın gelecek diye oyalanadursunlar kitaplar gizliden gizliye 1 TL’den toptancılara satıldığı için yazarlara o kitaplar, geç gönderilmeyi bırakın hiçbir zaman gönderilmiyor.
Bazı yazarlara depodaki kitapların fotoğrafları gönderiliyor ve kitapların tam basıldığı konusunda güven oluşturuluyor. Fakat bu fotoğraflama işleminin yapılıp yazarda güven oluşumunun sağlanmasının ardından birkaç hafta ya da birkaç ay içerisinde kitap hızla toptancılara satılıyor.
Yayınevi sahibi beyefendi biz yazarları aldattığı ve atlattığı bu akıl almaz yolla lüks arabalara biniyor, lüks mekanlarda geziyor, kendine ev alıyor. Ve maalesef ki bunu biz yazarları sayısız defa aldatarak, biz yazarları en zayıf yerimizden vurarak, başarılı olacağımıza inandırarak yani kısacası en saf duygularımızla oynayarak yapıyor…
Ama nereye kadar? Buraya kadar işte Uğur Ziya Şimşek!
Soruyorum; biz yazarların duygularıyla oynadığın, enayi yerine koyduğun yetmedi mi?
Biz yazarlar kitaplarımızı senin bizden habersiz toptancılara satıp haksız kazanç elde etmene neden izin verelim ki? Enayi miyiz biz?
Biz kitaplarımızı senden alır kendimiz satarız toptancılara, her birimizin cebinden göz göre göre 800-900 TL çalmana neden izin verelim ki?
Ver bizden kaçırdığın paralarımızı geri Uğur Ziya Şimşek!
Aşağıda kitapları toptancılara satılan yazarlardan örnekler göreceksiniz. Her bir kitabın toptancılara satış değeri değeri 1 TL’dir. Metin Dolu’nun 595 kitabı, Gizem Kayahan’ın 670 adet kitabı… Sadece bu iki kitapta bile Sokak Kitapları Yayınları adlı bu yayınevi 1000 küsur TL haksız kazanç elde etmiştir. 2 kişiden elde ettiği geliri 1000 yazara yaptığını düşünürseniz, 800-900 bin TL’lik çok büyük bir haksız kazanç ortaya çıkmaktadır.
Şimdi yalan beyanda bulunacak 3-5 yazar biz kitaplarımızın toptancılara satıldığını biliyorduk diye yalan söyleyerek bu yayınevini korumaya çalışacaklardır elbette… Başka yerlere gitmenize hiç gerek yok, işin gerçeğini yayınevi ile mahkemelik olan Metin Dolu ve Gizem Kayahan’a sorarak öğrenebilirsiniz.
Sevgili yazar arkadaşlarım, daha önce nasıl aldatıcı reklamlarda bulunduğu belgelenen bu yayınevine, siz siz olun, kitaplarınızı sizden habersiz toptancılara satıp haksız kazanç elde eden ve bunu yıllardır bir gelenek, bir alışkanlık haline getiren bu adamlara sakın ama sakın prim vermeyin!
Çünkü vereceğiniz prim, bu kötü niyetli adamlara bağışlayacağınız 1 TL bile diğer yazarlara, yazar adaylarına kurulacak tuzaklara destek vermek anlamına gelecektir!
Gerçeklerin ortaya çıkmaya başlamasıyla birlikte bu adamın ve bu yayınevinin huylu huyundan vazgeçmez deyimini hatırlatan yaptıklarını, gerçekleştirilen emek hırsızlığına kılıf uydurmaya çalışan davranışını da sizlere açıklayayım.
Sokak Kitapları Yayınları’nın sözleşmesindeki 19.3 ve 19.4 maddelerine dikkat çekiyorum!
- 3.Sözleşme bitiminde yazar satılmayan kitaplarını almak istemezse yayınevi bir yıl daha ek bir ücret alarak depolama hizmeti verebilir. Yazar isterse kitaplarının kendisine gönderilmesini talep edebileceği gibi çeşitli kurumlara bağış yapılmasını da talep edebilir. Böyle bir durumda yazar talebini mail yolu ile veya yayınevi telefonuna mesaj yolu ile bildirir ve bu bildirim herhangi bir uyuşmazlıkta kanıt olarak kullanılabilir.
19.4. Sözleşme bitiminde yazar kitaplarını almak istemezse, yayınevine herhangi bir bilgi vermezse yayınevi yazarın sözleşmedeki mail adresine bir uyarı maili gönderir ve 2 hafta bekledikten sonra yazar bu maile hala yanıt vermemişse kitaplar hakkında ne yapılacağına yayınevi tek taraflı olarak karar verir. Bu karar yazara tekrar mail olarak iletilir ve 1 hafta içinde yanıt gelmezse yayınevi verdiği kararı uygular.
Sevgili yazarlar size açıkça gerçekleri anlatmıyorlar, ben anlatayım! Kitaplarınız hakkında ne yapılacağına yayınevi tek taraflı olarak karar verir demek, satılmayan kitaplarınızın toptancılara 1 TL’den satılacağı anlamına gelmektedir.
Eğer yayınevi samimi bir yayınevi olsaydı şunu yapardı; bizlerden gizleyerek 1 TL’den sattığı kitapların parasını biz yazarlara verir, en azından 2500-3000 TL ödeme yapan, fakat sadece 40-50 adet kitabı satılarak başarısız olan yazarlara azıcık da olsa destek verirdi!
Ortada tamamen kötü niyet olduğundan ve zaten asıl hedef buradan gelecek para olduğundan Sokak Kitapları Yayınları adlı yayınevi bunu pek tabii ki yapmıyor!
Yazarın kitaplarının satması için en ufak bir uğraş da vermiyor!
Ne yapıyor, biz yazarları 1000 adet kitap yayınlamaya yönlendiriyor, ardından kitaplarınız 20 adet-30 adet sattı diyor! Kitaplarınızı istiyorsunuz göndermiyor! İstemeyecekmiş gibi duranların kitaplarını zaten direkt toptancılara satıyor!
Ve kitaplarınızı, kitaplarımızı 800-900 TL’ye toptancılara satarak BİZLERİ DE ENAYİ YERİNE KOYARAK görülmemiş, duyulmamış büyük bir vurgun gerçekleştiriyor!
Sevgili yazar adayları, siz siz olun bu tuzağa artık düşmeyin!
Kitaplarınızı bu yayınevinden isteyin, gönderemiyorsa toptancılara satmıştır! Hiçbir şey yapamıyorsanız toptancılara satılan kitaplarınızın parasını isteyin!
Israrla isteyin ki bu yolla artık başka yazarları mağdur edemesinler!
Sokak Kitaplari Yayinlari Dolandirici 